Türkiye'nin ilk Gökmeni Alper Gezeravcı; ISS (Uluslararası Uzay İstasyonu) te yapacağı 13 deneyden biri olan CRISPR -Gem deneyi için özenle çalışıyor.
CRISPR Deneyi; genetik mühendisliğinde devrim niteliğinde olan ve bitkilerin verimini artıran bir yöntem.
CRISPR; genler üzerinde değişiklik yapma imkanı tanıyan bir teknik. Projede bitkilerde uzay ve Dünya koşullarında genetik değişiklikler test edilerek, uzaydaki etkinlik derecesi ilk defa gözlemlenecek.
Astronot Alper Gezeravcı, Muşlu öğrencilerin "propolis" deneyine başladı.
Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, bugün Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) Muşlu öğrencilerin propolisin etkilerini gözlemlemeyi amaçlayan "PRANET" deneyini gerçekleştirdi.
Gezeravcı "gMetal" deneyini yaptı.
Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) gerçekleştirdiği çalışmalarına 7. deneyiyle devam etti.
Gezeravcı, bugün, TÜBİTAK MAM’dan Prof. Dr. İskender Gökalp ve Bakan Yardımcısı Yozgatlıgil’in proje yöneticisi olduğu “gMetal” deneyine başladı.
Deneyle, kimyasal tepkimesiz koşullarda, katı parçacıklar ile akışkan ortamı arasında homojen bir karışımın oluşturulmasına yerçekiminin etkisi araştırılacak. Böylece uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesi sağlanacak.
Gezeravcı, ISS'ye ulaştığı günden bu yana 6 deneyi hayata geçirdi.
Astronot Gezeravcı, Tuz Gölü'nde yetişen endemik Schrenkiella Parvula isimli halofit bitkinin uzay ortamına karşı verdiği fizyolojik ve moleküler tepkileri araştıran "EXTREMOPHYTE", gelecekte uzayda yaşayacak yüksek sayıda insanın ihtiyaç duyacağı besinlerin sağlanması ve kapalı yaşam ortamlarındaki çevresel kontrollere destek vermesi için yeni bitkiler geliştirmeye yönelik ilk adım olan "CRISPR-GEM" ve mikroalg türlerinin uzayda yaşam destek sistemlerinde kullanılmalarının mümkün olup olmadığının araştırıldığı "UzMAn" deneylerine devam ediyor.
Gezeravcı, uzay ortamında alglerin, karbondioksitten oksijen rejenerasyonu, ek gıda temini, su iyileştirme, yaşam destek alanlarında kullanılmasını araştıran "ALGALSPACE" ve uzayda yaşamaya karşı oluşan hayati tepkimelerin "vokal kord" kaynaklı değişimlerle tespiti ve düşük yer çekimsizliğin sebep olduğu rahatsızlıkların ses frekanslarıyla tanımlanmasını sağlayacak "VOKALKORD" deneylerini de sürdürüyor.
"OKSİJEN SATURASYONU" deneyiyle de yapay zeka desteğiyle verilen havanın oksijen seviyesi hesaplanarak düşük yer çekiminin sebep olduğu farklılıklar ve rahatsızlıkların tanımlanması hedefleniyor.
Bu misyonda çalışabilmek için sadece astronot olmak yetmiyor, yetenekli ve becerili olmak da gerekiyor. Kolaylıklar dileyelim...