Daha önce Ankara Ulus trafiğini yer altına alma fikriyle iligli uzun yazmıştım. Bugün Murat Ongun İstanbul için böyle bir "yaya odaklı" projeden bahseden aşağıdaki twiti attı. Bunlar ne yazık ki daha iyi bir kenti gerçekten isteyen vizyonlu yöneticilerin değil, ne yapalım da hem olan düzeni değiştirmeyelim hem de sorunu çözmeye çalışalım diye düşünen günlük kısa çözümler peşinde koşan düşük kapasiteli yöneticilerin bulacağı çözümler. Şu paylaştıkları görsel bile ne kadar ucube bi şey düşünüldüğünü gösteriyor. Yine bu fikri bulmaya bu görseli paylaşmaya utanmamışlar. Alttan geçen yolların düzeni değişmedikçe "yaya odaklı" diye pazarlanılan şey alt geçitten üst geçitten öteye gitmiyor.
top of page
bottom of page
Ankara'da Ulus yayalastirma projesinde trafigin yer altina inip yer üstüne ciktigi kesimlerde önceki batti cikti türü kavsaklardan bildigimiz muhtemel sikintilar söz konusuydu. Trafik bu kesimlerde yer alti gecisleri sayesinde normalden hizli aktigi icin yaya projesi disinda kalan alanlarin otobana dönüstügünü görmüstük. Burada durum farkli. Cadde trafigi yer altina alinmiyor, yaya alani da D-100 karayolu ve Barbaros Bulvari üzerinde insa edilecek üst gecitlerin birlestirilmesinden olusuyor.
Londra'da Barbican semtinde apartman ve isyeri girislerine kadar uzanan bir örnegi mevcut. Bu tip üst gecit aglarini "highwalk" diye isimlendirmisler, ismini vermi ilgili makalenin linkini asagiya birakiyorum: https://www.theguardian.com/cities/2018/oct/02/walkways-in-the-sky-the-return-of-londons-forgotten-pedways