İstanbul'da özel araçların tek kişi kullanımının çeşitli yollarla (köprüde fazla ücret, şerit yasağı, idari para cezaları vb) kısıtlanması faydalı olur mu?
ülke olarak şehir içi ya da şehirler arası deniz , göl , nehir ulaşımını göz ardı ettiğimiz sürece bu problem çözülemez...yeni vizyon gerekli hem taşıt hem yaya taşıyan deniz taşıtlarına zararda etse ısrarla yatırım yapılmalı...Ben İstanbul'dan Samsun'a niye karadan gidiyorum arkadaş ikisi de deniz kenarında şehir...Bindir gemiye taşıtları insanları baz gaza git işte...😂
Mevcut yollara dokunmasınlar yeter. Tuzla bölgesinde yan yollar yapıldı yollar genişledi büyük reklamlar yapıldı sonuç: daha çok trafik. İstanbul trafiği çözülemez bir noktada. Ya yollar tamamen yıkılıp yeniden planlanacak yada ellenmeyecek.
Park arzını azaltmak. Yol kenarı parklarını azaltmak. Sübvanseli İSPARK park ücreti saçmalığını bitirmek. İSPARK'ın günlük 52 TL olduğu yerde özel işletme otopark ücreti saatlik 120 TL. Daha dün gördüm.
Yolları ücretli yapmak. Örneğin E-5 dediğimiz yol ücretli olabilir. 1. ve 2. köprünün komik fiyatını gerçek değerine yükseltmek.
Bunları yapmazsak, istediğiniz kadar metro yapın, trafiğin çözüleceği yok.
Bu arada Türk halkına çok masum duruyor bu dijital firmalar çünkü taktikleri ucuz fiyat vererek geleneksel taksi sistemini batırmak, sonra fiyatları onların ötesine arttırmak. ABD'de Uber/Lyft fiyatları bu yüzden son derece yüksek.
O yüzden kesinlikle özel müesselerin de taksimsi fiyatlarına UKOME'nin alt sınır getirmesi gerektiğini düşünmekteyim.
Bence biz şehirde biraz okyanusu geçip derede boğuluyoruz: mesela Üsküdar Marmaray... Her türlü çağdaş altyapı, iklimlendirme sistemi, modern sinyalizasyon, engelli altyapısı, çocuklara uygunluk gibi konularda dünya standartlarında bir hat. Fakat Üsküdar Meydanı'na çıkınca deniz ulaşımına erişmek için karşıdan karşıya geçmek için senkron çalışmayan ve yaya odaklı olmayan trafik ışıklarını geçmek gerekiyor. Ben yetişkin bir yaya olarak zorlanıyorum, elinden çocuk tutan bir anne - baba n'apsın.
Üsküdar meydanı bana göre turnusol kağıdı gibi: bu meydanda bile yaya odaklı çözüm yoksa, bu şehirde trafik sorunu hep gündem olacaktır.
Amaç trafiği çözmek değil, amaç insanların trafiğe girmemelerini sağlamak olmalı. Trafik bir problem değil, trafik hep olacak. Problem mikromobilte.
Bu forumda da raylı sistem bölümleri gibi bir "yaya yolları" bölümü olmalı hatta.
Tırlar şehir içi trafikten çekilmeli. Cebeci döküm sahası ve maden ocağına tren yolu ile tırların görevi trenlere devredilmeli. Ayrıca halkalıdan silivriye giden katı atık kamyonları halkalı-çerkezköy hattına ek yapılarak silivri artıma tesislerine tren yolu ile gitmeli.
Tek çözüm yolu Erzurum, Sivas gibi şehirlere raylı sistem tarzı yatırımlar + bu ulaşımlara paralel iş imkanlarını geliştirmek lazım. Doğu şehirlerini cazip ve eşit imkanı hale getirirsek oradan göç biter hatta emekliler vs İstanbul'dan memleketlerine göçer.
Sazlıdere Köprüsü tamamlanarak. Hadımköy Kavşağı Sazlıdere Köprüsü üzerinden 3. Köprü yoluna Devlet otoyolu ücreti ile bağlanmalı. Beylikdüzü-Avcılardan Mahmutbey gişeleri arası sürekli Tır-Kamyon trafiği.
Şöförler 3. Köprüye ne kadar geç girersem o kadar karlı çıkarım diye düşünüyor. Mahmutbey gişelerinden çıkmadan köprü yoluna girmiyorlar.
Bir metro istasyonu yaklaşık 100- 150 mt. tek sırada 60 araç. 4 sırada 180 araç. 2 katlı olsa her metro istasyonu durağı en az 350 araçlık otoparkı içinde barındırabilir.
İstanbul Havalimanı metrosunun Zincirlikuyu'dan sonra Anadolu yakasına geçerek Marmaray ve Kadıköy-Sabiha Gökçen metrosuna bağlantı.
İşyerlerine Yemek desteği Ticket vergi indirimi diye bir konu var.
Büyükşehirlerde Sigortalı Çalışanlar için Abonman ya da Ulaşım desteği, Vergi indirimi
Araç değerine göre Trafik Cezası arttırılmalı. 5Milyon₺ aracı olan Kırmızı şık cezası 1500₺ değil de 5000₺ olmalı. 700₺ park cezası zaten 5Milyno₺ aracın otopark parasından az.
İstanbul'da yaşayanın ne suçu var. İş var geliyorlar. İstanbul'da işyerlerinin vergisi, Çalışan Sigortası, Elektrik-Su giderleri daha fazla olmalı. Yatırım-İş diğer şehirlere de taşınmalı.
Fazla ücret ne demek neye göre fazla. Fayda getirmez.
1 yol 200₺ başka bir yol 300₺ olsun. Parasının hesabını bilen ucuzu seçer. Ucuz yol kalabalıklaşır. Aynı dönemde bütün yollar 500₺ olsa kimse umursamaz. Pahalı da olsa hepsi aynı. İstanbul Plakalı araçlar için 3. Köprü ve bağlantı yolları diğer otoyola eşitlenmeli. (Diğer köprülerden de geçebilen HGS Sınıf1 ve Sınıf2 için.)
Zaten devlet garantisi var. Tırlar-Otobüsler zorunlu geçiyor. Sınıf1 ve Sınıf2 de yer alan Küçük araçların İstanbul içindeki Kuzey Marmara Otoyolu ve 3. Köprü devlet otoyolu ücretine aynı olmalı.
İstanbul İçindeki Genel Trafik Sıkışıklığıı da İstanbul Nüfüsu 5-10 Milyon kişi azalmadan hayatta düzelmez. Ne kadar yol yapsan da fayda etmez. Nüfus azalmalı.
Nüfusu 250.00 kişiyi geçen ilçelerde yaşayan insanlardan Şehirde yaşama vergisi alınıp köyde yaşayanların internet-su-elektrik ücretleri azaltılması gibi bir uygulama İstanbul Nüfusunu azaltabilir.
Tokyo da 20 Milyon. Otopark kontratı vermezsen üzerine araba alamıyorsun. Çözüm bu.
Daha çok araba yolu ve otopark yaparak trafiği rahatlatamaz, ancak daha kalabalıklaştırır. Bu defalarca akademik çalışmalarca dünyanın her köşesinde kanıtlanmış bir durumdur.
Öncelikle bu iş için İstanbul valisi ve belediye başkanı önderliğinde konsorsiyum kurulmalıdır. Sonrasında ilk olarak mesai saatlerinin düzenlenmesi ile çalışmalara başlanmalıdır. Sırasıyla;
— Uzaktan çalışmaya elverişli işletmeler tespit edilmeli ve İstanbul’da barınması zorunlu olmayanların büyükşehir olmayan farklı şehirlere göç edilmesi teşvik edilmelidir.
—Lastik tekerlekli toplu taşıma araçları, ilçe sınırı içindeki raylı sistem istasyonlarına ya da bulunduğu ilçe merkezine taşıma yapacak şekilde düzenlenmeli.
—Ticari olmayan şahsi araçların kullanımı kısıtlandırılmalıdır. Örneğin yüzde 50 doluluk oranına ulaşmadan olduğu ilçe sınırı dışına çıkmasına izin verilmemelidir.
Aslında şehir içinde kalan eski askeri alanlara İstanbul seyrekleştirilerek taşınabilir.
Yani, kentsel dönüşüm yapılacak ise yıkılacak binaların bulunduğu yerler otoparklara, park-bahçelere, hatta özellikle şehrin içinde derelerin üzerindeki yapılar yıkılıp bu 5-6-7 kilometrelik bulvar ve caddeler metrobüs yoluna dönüştürülebilir. 50-60 kilometrelik yeni metro hatlarının yapılacak olması kadar rahatlatır İstanbul'u. Özellikle Avrupa Yakasında Esenler ile Başakşehir arasında kalan alana Zeytinburnu, Avcılar, Küçükçekmece, Bağcılar, Esenler, Bayrampaşa, Güngören, Esenyurt ilçeleri seyrekleştirilerek taşınabilir.
Yeni yol ve yapılaşmalar/seyrekleştirmeler asla şehri uzun vadede rahatlamaz, talep gene artar ve şehir gene yoğunlaşır. Tek çözüm araba kullanımını disensitivize edip toplu ulaşımı gerçekleştirmektir.
Mevcut haliyle İstanbul'un bugün için en az 700 kilometre metro hattına sahip olması gerekiyor. Hiç yoktan metro hattının tamamlanması -5-6-7-8- yılları buluyor. Hızlı çözüm olarak mademki önümüzdeki yakın zamanda büyük kentsel dönüşüm çalışmaları yapılacağı planlanıyor. O halde hem Bağcılar, GOP, Bayrampaşa, Esenler, Zeytinburnu, Bahçelievler, Avcılar, Esenyurt, Güngören, Küçükçekmece gibi gecekondu mahallesinden evrilerek oluşmuş çarpık kentleşmenin dorukta olduğu ilçeler seyrekleştirilerek dizayn edilebilir; bu bölgelerde yeşil alanlar arttırılabilir, özellikle sokak aralarında cadde ve bulvarları kapatan park halindeki araçlar için otoparklar yapılabilir, hem de mesela Çinçin dere caddesi ve Doğan medya binasının bulunduğu yerden Bahçelievler E-5'e kadar uzanan metrobüs için uygun düzlükte olup da yapılaşma için uygun zemine sahip olmayan dere boyu güzergahı metrobüs hattı olarak metro hattı projelerine nazaran çok daha kısa sürede metrobüs hattı olarak tamamlanabilir. Tabiki de hem gönül hemde akıl ister ki metrodan başka araç kullanmayalım ama kısa vadede bu mümkün değil.
Bu mesajda dediğiniz her şeye katılıyorum, otoparklar hariç. Otopark vergisi gibi bir şey alınabilir mesela, her araçlık yer için metro yapım bütçesine yıllık 10-30 bin lira ödeme gibi bir şey. O koşulla daha makul olabilir.
Kısa vadede yoğunluğu azaltacak ve belirli güzegahlarda trafikte geçirilen süreyi azaltacak tünel vb tedbirler elbette alınmalı, ancak bana kalırsa öncelikle özel araçların değil toplu ulaşım araçlarının maliyeti düşük çözümlerle trafikte geçirdikleri süre kısaltılmaya çalışılmalı. Örneğin 3 şerit ve üzeri tek yön işleyen yollarda tek şerit metrobüs benzeri çözümlerle yalnızca İETT hatlarının kullanımına tahsis edilebilir, Polonya gibi ülkelerde bunun çok iyi çalışan örnekleri var, burada da pekala denenebilir.
Kentsel dönüşümü fırsat bilip, bu fırsatı İstanbul'u seyrekleştirmekle kullanılabilir. Sokak araları park eden araçlardan geçilmiyor. Böylelikle sokaklar caddeler araçlardan, yapılacak otoparklara taşınarak temizlenmiş olur.
İstanbul ya sanayi şehri olmaktan çıkarılmalı ya da, devlet üniversiteleri başka bölgelere taşınmalı, özel üniversiteler başka bölgelere yönlendirilmeli.
Kısacası Nüfus azaltılmalı, konutlar seyrekleştirilmeli.
İSTANBUL'DA SORUN SADECE TRAFİK SORUNU YA DA DEPREME DAYANIKSIZ KONUTLARDAN OLUŞMUŞ OLMASIYLA SINIRLI DEĞİL. İSTANBUL'DA SAĞLIKLI NEFES DAHİ ALAMIYORUZ VE NÜFUS ARTMAYA DEVAM EDERSE İSTANBUL'DA NEFES ALAMAYACAĞIZ. KISACASI İLLEDE NÜFUS AZALTILMALI VE KONUTLAR SEYREKLEŞTİRİLMELİ.
Ulaşım ve kentsel dönüşüm için yapılacak harcamalarla ülkeye Karaman ile Ereğli arası gibi ideal bölgelere 82. büyük sanayi şehri inşa edilebilir. Böylelikle İstanbul'un göbeğinde kalmış merdiven altı atölyeler ve küçük sanayi artığı yapılar bu oluşturulacak sanayi şehrine teşvik ve destekle yönlendirilebilir. Ekmeğinin derdinde olan nüfus zaten kendiliğinden gider bu bölgelere. İnsanlar Avrupalara gitmek için kendilerini paralarken, ülke içinde iş imkanı olan- inşa edilecek olan ideal ve sosyal kentlere koşarak gider.
İstanbul'daki özel üniversitelere kural getirilecek. Son 10 yılda tıp,hukuk,mühendislik bölümlerinde ilk 10'a giren bölümü yoksa (yani tabela üniversitesiyse) ya kapanacak ya da taşınacak.
bence ilk yapılması gereken şey, nüfusu azaltmak, bunun için sanayi ve üniversite sınırlanmalı
ikinci olarak okullaşma sorunu en büyük sorun, okullaşma sorunu her mahallede tek tek çözülmeli, nüfus azalıp evlerin değeri azalınca bu sorun daha kolay çözülür, kentsel dönüşüme girecek olan binalar 5 katlıysa, 4-5 tanesi birleştirilip 20 katlı yapılır ve boşalan arazilere okul yapılır, milli eğitim de bu arsa sahiplerine istimlak değerinde olmasa da ödeme yapar, çünkü sadece okul yapılan arazilere bu izin verilmeli. eğer bu şekilde okullar yapılır, okul ve servis sorunu bitirilirse okul trafiği sorunu da çözülür.
metro tavsiyeleri zaten var, ancak ben şunu söyliyeyim, metro zengin semtlerden yapılmaya başlanmalı, evde 3 kişi varsa 3ü de arabayla çıkıyorsa tabi trafik olur, bence öncelikle bu semtlere metro gitsin, arabası olmayan mahalleler zaten toplu taşıma kullanıyor ya da iki üç kişi bir arabaya biniyor.
mesela bizim evde bir araba ve bir motor var, ben sabahları eşimi işe, çocuğumu okula bırakıp arabayı da eşimin iş yerine bırakıyorum ve sonra metroya binip işe gidiyorum, akşam da tam tersi, e-5'e çıkmıyorum bile. kadıköy tramvayı yapılıyor, zengin semtlere yapılıyor diye kızanlar var, evet, zengin semtlere yapılsın
Arabanın şehir içi (Bahçeşehir, Göktürk vs. dahil ama mesela Havalimanı'nın yanındaki köyler hariç) trafikte (bekleme olan trafik değil de direk süren arabalar bütünü olan trafik) geçirdiği her saat için (yukarı yuvarlamalı) bir ücret alınmalı bence, en iyi çözümü bu olur. Bu bölgeye göre de değişebilir, mahalle bazlı bir ücret makul olur. Günümüzün parasıyla saatte 100-150 TL minimum ücret, Fatih'in doğusunda, Mecidiyeköy'de vs. saatte 500 TL gibi bir ücret bence makul olur. İçinde bulunulan en pahalı ücretli mahalle o saat için baz alınabilir. Bu kaynaklar doğrudan metro yapım bütçesine bağlanırsa muazzam olur.
Mevcut yol kapasitesinde dahi aslında trafiğin %60 kısmı sürücülerin umursamaz, gelişi güzel araç kullanmalarından kaynaklanıyor. Ana arterlerde ise yan yola çıkıp tekrar giriş yapan uyanıkların her biri arkada daha çok trafiğin birikmesine neden oluyor.
Artık trafik geri dönülmez noktada. Ben trafikten sadece arabasızlaştırma ile kurtulabileceğimiz düşünüyorum. Yol , tünel yaparak sadece kendi trafiğini yaratırız. Bunu kabul etmek gerek önce. Sonra da her yere metro yapamayacağımıza göre bütün ilçelerde bazı yolların trafiğe tamamen kapatılması, mini tramvay hatları yapılması ve bunların birbirine mümkünse bağlanması gerekiyor. Şu halde bile bazı yerlerde trafiği kapatmadan mini hatları uygulama şansı var. Bence başka çözüm yolu yok.
ülke olarak şehir içi ya da şehirler arası deniz , göl , nehir ulaşımını göz ardı ettiğimiz sürece bu problem çözülemez...yeni vizyon gerekli hem taşıt hem yaya taşıyan deniz taşıtlarına zararda etse ısrarla yatırım yapılmalı...Ben İstanbul'dan Samsun'a niye karadan gidiyorum arkadaş ikisi de deniz kenarında şehir...Bindir gemiye taşıtları insanları baz gaza git işte...😂
Mevcut yollara dokunmasınlar yeter. Tuzla bölgesinde yan yollar yapıldı yollar genişledi büyük reklamlar yapıldı sonuç: daha çok trafik. İstanbul trafiği çözülemez bir noktada. Ya yollar tamamen yıkılıp yeniden planlanacak yada ellenmeyecek.
Arabayla yolculuk talebini kısmanın çok belli birkaç yöntemi var:
Bisiklet-yaya-skuter özendirmek. Güvenli, yemyeşil koridorlar açmak.
Park arzını azaltmak. Yol kenarı parklarını azaltmak. Sübvanseli İSPARK park ücreti saçmalığını bitirmek. İSPARK'ın günlük 52 TL olduğu yerde özel işletme otopark ücreti saatlik 120 TL. Daha dün gördüm.
Yolları ücretli yapmak. Örneğin E-5 dediğimiz yol ücretli olabilir. 1. ve 2. köprünün komik fiyatını gerçek değerine yükseltmek.
Bunları yapmazsak, istediğiniz kadar metro yapın, trafiğin çözüleceği yok.
İstanbul'da nüfus kontrol altına alınmadığı sürece trafik sorunu bitmez. Sen çözüm buldukça araç sayısı artmaya devam eder, bu iş böyle sürer gider.
Bence biz şehirde biraz okyanusu geçip derede boğuluyoruz: mesela Üsküdar Marmaray... Her türlü çağdaş altyapı, iklimlendirme sistemi, modern sinyalizasyon, engelli altyapısı, çocuklara uygunluk gibi konularda dünya standartlarında bir hat. Fakat Üsküdar Meydanı'na çıkınca deniz ulaşımına erişmek için karşıdan karşıya geçmek için senkron çalışmayan ve yaya odaklı olmayan trafik ışıklarını geçmek gerekiyor. Ben yetişkin bir yaya olarak zorlanıyorum, elinden çocuk tutan bir anne - baba n'apsın.
Üsküdar meydanı bana göre turnusol kağıdı gibi: bu meydanda bile yaya odaklı çözüm yoksa, bu şehirde trafik sorunu hep gündem olacaktır.
Amaç trafiği çözmek değil, amaç insanların trafiğe girmemelerini sağlamak olmalı. Trafik bir problem değil, trafik hep olacak. Problem mikromobilte.
Bu forumda da raylı sistem bölümleri gibi bir "yaya yolları" bölümü olmalı hatta.
Tırlar şehir içi trafikten çekilmeli. Cebeci döküm sahası ve maden ocağına tren yolu ile tırların görevi trenlere devredilmeli. Ayrıca halkalıdan silivriye giden katı atık kamyonları halkalı-çerkezköy hattına ek yapılarak silivri artıma tesislerine tren yolu ile gitmeli.
M1 A METROSUNU AVCILARA KADAR UZATABİLİRLER KSS İLE MARMARAY ARASINA RİNG SEFER VEYA YÜZEYSEL METRO YAPİLABİLİR YETERKİ YAPILMAK İSTENSİN
Tek çözüm yolu Erzurum, Sivas gibi şehirlere raylı sistem tarzı yatırımlar + bu ulaşımlara paralel iş imkanlarını geliştirmek lazım. Doğu şehirlerini cazip ve eşit imkanı hale getirirsek oradan göç biter hatta emekliler vs İstanbul'dan memleketlerine göçer.
Sazlıdere Köprüsü tamamlanarak. Hadımköy Kavşağı Sazlıdere Köprüsü üzerinden 3. Köprü yoluna Devlet otoyolu ücreti ile bağlanmalı. Beylikdüzü-Avcılardan Mahmutbey gişeleri arası sürekli Tır-Kamyon trafiği.
Şöförler 3. Köprüye ne kadar geç girersem o kadar karlı çıkarım diye düşünüyor. Mahmutbey gişelerinden çıkmadan köprü yoluna girmiyorlar.
Bir metro istasyonu yaklaşık 100- 150 mt. tek sırada 60 araç. 4 sırada 180 araç. 2 katlı olsa her metro istasyonu durağı en az 350 araçlık otoparkı içinde barındırabilir.
İstanbul Havalimanı metrosunun Zincirlikuyu'dan sonra Anadolu yakasına geçerek Marmaray ve Kadıköy-Sabiha Gökçen metrosuna bağlantı.
İşyerlerine Yemek desteği Ticket vergi indirimi diye bir konu var.
Büyükşehirlerde Sigortalı Çalışanlar için Abonman ya da Ulaşım desteği, Vergi indirimi
Araç değerine göre Trafik Cezası arttırılmalı. 5Milyon₺ aracı olan Kırmızı şık cezası 1500₺ değil de 5000₺ olmalı. 700₺ park cezası zaten 5Milyno₺ aracın otopark parasından az.
İstanbul'da yaşayanın ne suçu var. İş var geliyorlar. İstanbul'da işyerlerinin vergisi, Çalışan Sigortası, Elektrik-Su giderleri daha fazla olmalı. Yatırım-İş diğer şehirlere de taşınmalı.
Fazla ücret ne demek neye göre fazla. Fayda getirmez.
1 yol 200₺ başka bir yol 300₺ olsun. Parasının hesabını bilen ucuzu seçer. Ucuz yol kalabalıklaşır. Aynı dönemde bütün yollar 500₺ olsa kimse umursamaz. Pahalı da olsa hepsi aynı. İstanbul Plakalı araçlar için 3. Köprü ve bağlantı yolları diğer otoyola eşitlenmeli. (Diğer köprülerden de geçebilen HGS Sınıf1 ve Sınıf2 için.)
Zaten devlet garantisi var. Tırlar-Otobüsler zorunlu geçiyor. Sınıf1 ve Sınıf2 de yer alan Küçük araçların İstanbul içindeki Kuzey Marmara Otoyolu ve 3. Köprü devlet otoyolu ücretine aynı olmalı.
İstanbul İçindeki Genel Trafik Sıkışıklığıı da İstanbul Nüfüsu 5-10 Milyon kişi azalmadan hayatta düzelmez. Ne kadar yol yapsan da fayda etmez. Nüfus azalmalı.
Nüfusu 250.00 kişiyi geçen ilçelerde yaşayan insanlardan Şehirde yaşama vergisi alınıp köyde yaşayanların internet-su-elektrik ücretleri azaltılması gibi bir uygulama İstanbul Nüfusunu azaltabilir.
Tokyo da 20 Milyon. Otopark kontratı vermezsen üzerine araba alamıyorsun. Çözüm bu.
Öncelikle bu iş için İstanbul valisi ve belediye başkanı önderliğinde konsorsiyum kurulmalıdır. Sonrasında ilk olarak mesai saatlerinin düzenlenmesi ile çalışmalara başlanmalıdır. Sırasıyla;
— Uzaktan çalışmaya elverişli işletmeler tespit edilmeli ve İstanbul’da barınması zorunlu olmayanların büyükşehir olmayan farklı şehirlere göç edilmesi teşvik edilmelidir.
—Lastik tekerlekli toplu taşıma araçları, ilçe sınırı içindeki raylı sistem istasyonlarına ya da bulunduğu ilçe merkezine taşıma yapacak şekilde düzenlenmeli.
—Ticari olmayan şahsi araçların kullanımı kısıtlandırılmalıdır. Örneğin yüzde 50 doluluk oranına ulaşmadan olduğu ilçe sınırı dışına çıkmasına izin verilmemelidir.
Aslında şehir içinde kalan eski askeri alanlara İstanbul seyrekleştirilerek taşınabilir.
Yani, kentsel dönüşüm yapılacak ise yıkılacak binaların bulunduğu yerler otoparklara, park-bahçelere, hatta özellikle şehrin içinde derelerin üzerindeki yapılar yıkılıp bu 5-6-7 kilometrelik bulvar ve caddeler metrobüs yoluna dönüştürülebilir. 50-60 kilometrelik yeni metro hatlarının yapılacak olması kadar rahatlatır İstanbul'u. Özellikle Avrupa Yakasında Esenler ile Başakşehir arasında kalan alana Zeytinburnu, Avcılar, Küçükçekmece, Bağcılar, Esenler, Bayrampaşa, Güngören, Esenyurt ilçeleri seyrekleştirilerek taşınabilir.
Araba kullanımına teşvik edecek her uygulamayı kaldırmak.
Nüfusun geri göçünü sağlamak.
Sanayiyi İstanbul'un dışına çıkarmak.
Apartman üniversitelerini kapatmak.
Şehir sınırları içinde yeni yerleşim yerine izin vermemek.
Kısa vadede yoğunluğu azaltacak ve belirli güzegahlarda trafikte geçirilen süreyi azaltacak tünel vb tedbirler elbette alınmalı, ancak bana kalırsa öncelikle özel araçların değil toplu ulaşım araçlarının maliyeti düşük çözümlerle trafikte geçirdikleri süre kısaltılmaya çalışılmalı. Örneğin 3 şerit ve üzeri tek yön işleyen yollarda tek şerit metrobüs benzeri çözümlerle yalnızca İETT hatlarının kullanımına tahsis edilebilir, Polonya gibi ülkelerde bunun çok iyi çalışan örnekleri var, burada da pekala denenebilir.
Kentsel dönüşümü fırsat bilip, bu fırsatı İstanbul'u seyrekleştirmekle kullanılabilir. Sokak araları park eden araçlardan geçilmiyor. Böylelikle sokaklar caddeler araçlardan, yapılacak otoparklara taşınarak temizlenmiş olur.
İstanbul ya sanayi şehri olmaktan çıkarılmalı ya da, devlet üniversiteleri başka bölgelere taşınmalı, özel üniversiteler başka bölgelere yönlendirilmeli.
Kısacası Nüfus azaltılmalı, konutlar seyrekleştirilmeli.
İSTANBUL'DA SORUN SADECE TRAFİK SORUNU YA DA DEPREME DAYANIKSIZ KONUTLARDAN OLUŞMUŞ OLMASIYLA SINIRLI DEĞİL. İSTANBUL'DA SAĞLIKLI NEFES DAHİ ALAMIYORUZ VE NÜFUS ARTMAYA DEVAM EDERSE İSTANBUL'DA NEFES ALAMAYACAĞIZ. KISACASI İLLEDE NÜFUS AZALTILMALI VE KONUTLAR SEYREKLEŞTİRİLMELİ.
Ulaşım ve kentsel dönüşüm için yapılacak harcamalarla ülkeye Karaman ile Ereğli arası gibi ideal bölgelere 82. büyük sanayi şehri inşa edilebilir. Böylelikle İstanbul'un göbeğinde kalmış merdiven altı atölyeler ve küçük sanayi artığı yapılar bu oluşturulacak sanayi şehrine teşvik ve destekle yönlendirilebilir. Ekmeğinin derdinde olan nüfus zaten kendiliğinden gider bu bölgelere. İnsanlar Avrupalara gitmek için kendilerini paralarken, ülke içinde iş imkanı olan- inşa edilecek olan ideal ve sosyal kentlere koşarak gider.
İstanbul'daki özel üniversitelere kural getirilecek. Son 10 yılda tıp,hukuk,mühendislik bölümlerinde ilk 10'a giren bölümü yoksa (yani tabela üniversitesiyse) ya kapanacak ya da taşınacak.
bence ilk yapılması gereken şey, nüfusu azaltmak, bunun için sanayi ve üniversite sınırlanmalı
ikinci olarak okullaşma sorunu en büyük sorun, okullaşma sorunu her mahallede tek tek çözülmeli, nüfus azalıp evlerin değeri azalınca bu sorun daha kolay çözülür, kentsel dönüşüme girecek olan binalar 5 katlıysa, 4-5 tanesi birleştirilip 20 katlı yapılır ve boşalan arazilere okul yapılır, milli eğitim de bu arsa sahiplerine istimlak değerinde olmasa da ödeme yapar, çünkü sadece okul yapılan arazilere bu izin verilmeli. eğer bu şekilde okullar yapılır, okul ve servis sorunu bitirilirse okul trafiği sorunu da çözülür.
metro tavsiyeleri zaten var, ancak ben şunu söyliyeyim, metro zengin semtlerden yapılmaya başlanmalı, evde 3 kişi varsa 3ü de arabayla çıkıyorsa tabi trafik olur, bence öncelikle bu semtlere metro gitsin, arabası olmayan mahalleler zaten toplu taşıma kullanıyor ya da iki üç kişi bir arabaya biniyor.
mesela bizim evde bir araba ve bir motor var, ben sabahları eşimi işe, çocuğumu okula bırakıp arabayı da eşimin iş yerine bırakıyorum ve sonra metroya binip işe gidiyorum, akşam da tam tersi, e-5'e çıkmıyorum bile. kadıköy tramvayı yapılıyor, zengin semtlere yapılıyor diye kızanlar var, evet, zengin semtlere yapılsın
Arabanın şehir içi (Bahçeşehir, Göktürk vs. dahil ama mesela Havalimanı'nın yanındaki köyler hariç) trafikte (bekleme olan trafik değil de direk süren arabalar bütünü olan trafik) geçirdiği her saat için (yukarı yuvarlamalı) bir ücret alınmalı bence, en iyi çözümü bu olur. Bu bölgeye göre de değişebilir, mahalle bazlı bir ücret makul olur. Günümüzün parasıyla saatte 100-150 TL minimum ücret, Fatih'in doğusunda, Mecidiyeköy'de vs. saatte 500 TL gibi bir ücret bence makul olur. İçinde bulunulan en pahalı ücretli mahalle o saat için baz alınabilir. Bu kaynaklar doğrudan metro yapım bütçesine bağlanırsa muazzam olur.
Mevcut yol kapasitesinde dahi aslında trafiğin %60 kısmı sürücülerin umursamaz, gelişi güzel araç kullanmalarından kaynaklanıyor. Ana arterlerde ise yan yola çıkıp tekrar giriş yapan uyanıkların her biri arkada daha çok trafiğin birikmesine neden oluyor.
Artık trafik geri dönülmez noktada. Ben trafikten sadece arabasızlaştırma ile kurtulabileceğimiz düşünüyorum. Yol , tünel yaparak sadece kendi trafiğini yaratırız. Bunu kabul etmek gerek önce. Sonra da her yere metro yapamayacağımıza göre bütün ilçelerde bazı yolların trafiğe tamamen kapatılması, mini tramvay hatları yapılması ve bunların birbirine mümkünse bağlanması gerekiyor. Şu halde bile bazı yerlerde trafiği kapatmadan mini hatları uygulama şansı var. Bence başka çözüm yolu yok.