Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet ve Atatürk anıtlarının simgesi olarak kabul edilen Taksim'deki Cumhuriyet anıtının oldukça ilginç bir hikâyesi bulunuyor. İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica'ya yaptırılan anıtın ücretinin büyük bölümü bağış yoluyla toplanan parayla ödendi.
Yıl 1925…
Cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere şehirlerin gelişimine önem verilmeye başlandı. İstanbul’da Hırvat mimar Jacques Pervititch, Taksim ve Talimhane bölgesinin modernleştirilmesi adına çalışmalara başladı.
Bu bağlamda Taksim Meydanı’nda çevre düzenlemesi yapılmaya başlandı. Yapılan bu düzenleme çerçevesinde Cumhuriyet döneminin ilk İstanbul Belediyesi Başkanı Dr. Emin Erkul, meydana bir Atatürk heykeli dikileceğini açıkladı.
Taksim Meydanı’na bir Atatürk heykelinin dikilmesi gündeme gelince, bu işle uğraşmak üzere 9 Ağustos 1926’da Hakkı Şinasi Erel başkanlığında ‘Âbide Komisyonu’ kuruldu.
Anıtın dikileceği yer belirlenince maliyetin nasıl karşılanacağı konusuna gelindi. Komisyon, anıtın toplanacak bağışlarla yapılmasına karar verdi.
Tartışmalar sonrasında anıtın Pietro Canonica’ya yaptırılmasına karar verildi. Bunun nedeni daha önce Ankara’da heykeller yapması ve Mustafa Kemal Atatürk ile birçok kez bir araya gelmiş olmasıydı.
Teklif götürülen Pietro Canonica, Taksim’e Cumhuriyet Anıtı'nı yapmayı kabul etti. Canonica, Roma’dan İstanbul’a gelmeden önce yakın arkadaşı İtalya Başbakanı Benito Mussolini ile bir araya geldi. Mussolini, Canonica’ya “Türkiye’ye git‚ iyi çalış ve bize şeref kazandır” dedi.
21 Ekim 1926’da İstanbul’a gelen Pietro Canonica, projeyi şu şekilde oluşturdu; kaide üzerinde bir Türk kapısı olacaktı. Kapının bir tarafında Mustafa Kemal Atatürk'ün Kuvâ-yı Millîye devri, kalabalık halk önünde temsil edilecekti. Diğer tarafında yine Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyetin ilanına ait ve yine kalabalık ortasında canlandırması yer alacaktı. Kapının diğer iki tarafında değişik figürler bulunacaktı. Bu şekildeki projesi kabul görünce Canonica, İtalya’ya dönerek çalışmalara başladı.
Pietro Canonica, anıtla ilgili bir anısını şöyle anlatmıştı: At üzerindeki heykelini yapabilmem için, Kemal’in, hiç değilse bir defa, milletini sevmesine ve elindeki bütün imkânlarla onu yönetmesine rağmen tüm vahşetiyle savaştan nefret ettiği için Yunan savaşından sonra bir daha giymek istemediği üniformasıyla ata binmesi gerekiyordu. Kendisinden, at üzerindeki duruşu hakkında kesin fikir edinebilmem için hiç değilse bir kez üniformayı giymesini rica ettim. Bir sabah, onun üniformasını giymiş, aynı yapıda, yakışıklı bir subayı atın önünde buldum. Subayın yanında duran Paşa gülerek: ‘Kafaya bakmayın, gerisi aynı’ dedi...”
Pietro Canonica, Ankara'da Mustafa Kemal Atatürk ile görüştükten sonra anıtta heykelleri yer alacak olan vatandaşların hakkında fikir edinme amacıyla bir süre Anadolu'da gezdi.
15 Aralık 1926'da 165 bin lira karşılığında sözleşme imzalandı. Sözleşmeye göre Pietro Canonica, anıtı 18 ay içinde teslim edecekti. Canonica, 17 Aralık 1926'da İtalya'ya gitmek üzere İstanbul'dan ayrıldı.
* 1928'in 165 bin lirasının günümüzdeki karşılığı yaklaşık 12 milyon lira..
Pietro Canonica, İtalya’da anıtın yapımına başlarken bu durumdan bir kazanç (know-how) sağlama fikri oluştu. Bu amaçla İstanbul Güzel Sanatlar Fakültesi’nde bir yarışma yapıldı. Kazanan heykeltıraş stajyer, İtalya’ya giderek anıtın yapımı sırasında Canonica’dan kurs görecekti.
Yarışmayı 22 yaşındaki Sabiha Bengütaş kazanırken Hadi Bara ikinci oldu.
Ne var ki komisyon, genç bir kızın tek başına İtalya’ya gönderilmesini sakıncalı buldu. Fikrini almak için Millî Eğitim Bakanı Mustafa Necati’ye bir mektup yazdılar. Mustafa Necati Bey, Sabiha Bengütaş'ın İtalya’ya gönderilmemesinin kadın - erkek eşitliği açısından sorun teşkil edeceğini, bunun da Cumhuriyet’e yakışmayacağını komisyona bildirdi. Hatta İtalya'ya gitmesinin uygun olduğuna dair evrağı da imzaladı.
Bunun üzerine Sabiha Bengütaş, İtalya'ya gitti. Bir süre Pietro Conanica ile çalışan Bengütaş, daha sonra 1930'a kadar Roma Güzel Sanatlar Akademisi’nde Ermenegildo Luppi’nin atölyesinde kurs gördü.
Pietro Canonica; anıtı, Cumhuriyetin değerlerini kendi tarzı ve Türk sanatıyla birleştirerek yuvarlak bir meydanın ortasında yükseltecekti.
Anıtın kuzeye bakan tarafı; Milli Mücadele.
Güneye bakan tarafı; Cumhuriyet dönemini canlandıracaktı.
Anıtın dar yüzlerinde ise elinde sancak tutan birer Türk askeri bulunacaktı.
Cumhuriyet bölümünde Mustafa Kemal Atatürk’ün bir yanında İsmet İnönü diğer yanında Mareşal Fevzi Çakmak vardı. Hemen arkalarında ise iki Rus generalin heykeli yer aldı. Sivil giyimli Mihail Vasiliyeviç Frunze ve askerî kıyafette Kliment Voroşilov… Bu iki general, Millî Mücadele’ye Sovyetler tarafından verilen desteği yansıttı.
Pietro Canonica, 11 metre yüksekliğindeki anıtın kaidesinde pembe Trentino-Alto Adige/Südtirol ve yeşil Suza bölgesi mermerleri kullandı. Roma’dan kalkan bir gemiyle anıtı oluşturacak tüm parçalar İstanbul’a getirildi.
• Anıt, 11 metre yüksekliğinde ve 17 metre çapında.
• Anıta ait heykellerden ilk parti 8 Temmuz 1928 günü 45 sandık içinde getirildi.
• Anıta ait heykellerle kabartma kısımlarından 23 parça ise 10 Temmuz günü geldi.
• Sandıklar, kamyonlarla Galata’dan Taksim’e nakledildi. Anıtın kaide planı Mayıs 1928’de hazır hale getirildi.
• Taksim Meydanı’nda anıtın dikileceği alanın etrafı tahta perde ile çevrilmiş ve zeminin düzeltilmesiyle sondaj işlerine, 15 Haziran 1928’de başlandı.
• Anıtın temelinin kazılmasına 24 Haziran günü başlandı. İnşaat devam ederken, meydanın adı 'Cumhuriyet Âbidesi Meydanı' olarak değiştirildi.
• Anıta sadece '1928' yazıldı, bundan başka bir yazı ve rakam konulmadı.
• Taksim Meydanı’ndaki tramvay durakları değiştirildi.
• Anıtın dikilmesi, 23 günde tamamlandı