Tarihin en büyük gizemlerinden biri olan Mısır Piramitleri... Birden fazla efsaneye ve cevaplanamayan sorular içeren bu mimari yapılar onlarca akıl dışı soruya cevap bulmadı yıllarca. Gizemli insanlık tarihi meraklısı olanlar için tanıdık bir isim olan Eric Von Däniken “Tanrıların Arabası” adlı çok satan kitabında bu sorulara yanıt olarak antik çağdaki ilkel insanların yüksek bir medeniyete ve bilgi düzeyine sahip dünya dışı varlıklar tarafından ziyaret edildiğine dair kendince delilli tezler öne sürmüştü. Geçtiğimiz günlerde yine gündeme gelen Piramitler için en çok merak edilen sorulardan biri olan “Neden Nil Nehri’nden bu kadar uzakta ve neredeyse çölün ortasında yapıldı?” sorusuna cevap olarak ciddi bir tez ileri atıldı.
Piramitlerin hali hazırda inşa edildiği konum bir medeniyetin yaşaması için oldukça yetersiz seviyede. Antik çağ toplumlarının su kaynaklarına yakın yerlerde yerleştikleri bilgisi bizim Anadolu’da sıkça gördüğümüz sitelerde mevcut. İşte burdan yola çıkan arkeologlar piramitlerin Nil Nehri’nin zaman içerinde kaybolmuş bir kolu boyunca inşa edildiğini düşüncesine vardılar. Arkeologlara göre ancak bir su yolunun varlığı onlarca devasa piramitin neden 4.700 yıl önce bugün artık yaşanmaz olan bir bölgede inşa edildiğini açıklayabilirdi.
Antik Mısır halkının böylesine devasa ve dayanıklı yapıları makineler olmadan inşa edebilmesi de bu gizemli soruların en başında gelmekte. Bu inşa süreci için bazı bilim adamları inşa edilecek yerde piramitlerin dev taşlarını kalıplara dökerek karışımın donup taş haline gelmesiyle oluşturulduğu öne sürülmüştü. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir çalışma bu iki soruya ışık tutabilecek yanıtları içermekte.
Uydu görüntüleri ile tortuların analizini yapan bilim insanları, Nil Nehri'nin 64 kilometre uzunluğunda; şu anda çölün altında gömülü olan kurumuş bir kolunun haritasını çıkarmayı başardılar. Kayıp olan antik nehir kolunun yaklaşık 500 metre genişliğinde ve en az 25 metre derinliğinde olduğunu tespit ettiler.
Nil Nehri'nin kayıp olan antik kolunun haritasını ortaya koyan ilk çalışmada piramitlerin liman görevi gören ve nehir boyunca uzanan bir yürüyüş yoluna sahip olduğu böylece nehrin piramidin inşası için gereken devasa yapı malzemelerinin ve işçilerin taşınmasında kilit bir rol oynadığı ortaya çıktı.
Araştırmanın yöneticisi olan ve yıllarca bölge bulunan Profesör Ghoneim ve arkadaşları tespit etmiş oldukları bu kayıp nehir yatağına Arapça ‘piramitler’ anlamına gelen Ahramat adını koydular.
Nil nehrinin bu kayıp kolu piramitlerin inşa edilmesinden sonraki yüzyıllarda yoğun bir kuraklığın ardından rüzgârla savrulan kumlarla kaplandı ve bir çölün altına gömüldü.
