Dünya denizlerinde olan ve etkileri yıllarca devam eden yüzlerce kaza, sayısız insanın ölmesine ve yıkıcılığı yüksek çevre felaketlerine neden olmuştur. Bu kazaların en büyüklerinden biri ne yazık ki gözbebeğimiz İstanbul Boğazı’nda meydana gelmişti.
Kasım 1979’da 96 bin ton ham petrol taşıyan Romen Independenta tankeri ile Yunan Evriali gemisinin, Haydarpaşa açıklarında çarpışması, Boğazda meydana gelen en korkunç tanker kazası olarak felaketler tarihinin tozlu sayfalarının en başında yerini alır.
Independenta Faciası’nın tarihteki diğer felaketlerin hepsinden ayrı yere konulmasına neden olan esas özellik, bir deniz faciasında beklenmesi umulmayacak şekilde yerleşim yerlerine, dünyanın en kalabalık şehirlerinden birine çok yakın gerçekleşmesiydi.
Dünyadaki 265 boğazdan birisi olan İstanbul Boğazı, yılda 100 bin gemi geçen Malakka Boğazı’ndan sonra yerel trafik hariç, günlük 132 geminin geçtiği dünyanın en büyük ticaret yollarının başında gelir.
27 Mayıs 1977 Romanya Köstence tersanesinde büyük bir törenle ismi verilen İndependenta için belki de makus talihin başladığı günlerdi. Törene Cumhurbaşkanı Nikolay ve eşi Elena Çavuşesku’da katılmış, gemi inşa süreçlerinde gelenek olan geminin bordasında şarap şişesi kırma şerefi Elena Çavuşesku’ya verilmişti. Fakat işler yolunda gitmez ve şişe kırılmaz. Şişenin kırılmamasının uğursuzluk getirdiğine inanılırdı. Ne tesadüf ki; Independenta sadece bir yıl sonra büyük bir kaza ile batar, şişe kırma törenine katılan ve Romanya’yı yıllarca diktatörlükle yöneten Çavuşesku’lar ise 25 Aralık 1989’ta sokak ortasında kurşuna dizilerek infaz edilirler.
1978 yılında Köstence’de denize indirilen Independenta 283 metre uzunluğu, 46 metre genişliği ve 22 metre yüksekliği ile devasa bir tankerdi. Denize indirilmesinin ardından gerçekleştirdiği 19. seferinde Libya’dan yüklediği 96 bin ton ham petrolü Köstence’ye taşıyordu. 15 Kasım 1979’da İstanbul Boğazı’nın güneyine varır. Dev gemi boğaz geçişi yapmak için Boğaz güney girişinde alargada (alarga: geminin kıyıya ya da bir yere yanaşmış olmayıp açıkta durması) iken sabaha karşı 04.35’de korkunç kaza gerçekleşir. Ukrayna’dan yüklediği 7400 ton çeliği İtalya’ya götürmek için Boğazdan çıkış yapan Yunan Evriali gemisi, Independenta gemisine bordadan çarpar ve hafızalardan silinmeyecek bir felaket yaşanır.
Çarpışmada oluşan metal sürtünmesinden dolayı her iki gemide de yangın çıkar. Taşıdığı yüklü petrolden dolayı Independenta’daki yangının bir an önce söndürülmesi hayati öneme sahipti. Mürettebat yangını söndürmeye çalışırken dev tanker sürüklenerek ve Haydarpaşa’nın yarım mil açığına kadar gelerek şehrin göbeğine gelir ve çarpışmadan yaklaşık bir saat sonra belki’de İstanbul’da o güne kadar meydana gelen en büyük patlama gerçekleşir. Kadıköy’den Kabataş’a kadar kırılmadık cam kalmaz. Ülkenin siyasi olarak çok karışık günler geçirdiği zamanlarda olan bu patlama; sesi duyan İstanbulluların aklına büyük bir terör olayını getirir. Dünyanın en büyük petrol tankerlerinden birinin 96 bin ton ham petrol ile infilak etmesi ihtimali kimsenin düşünebileceği birşey değildi o zamanlar...
Binlerce ton ham petrol, haftalarca sürecek bir yangına sebep olur. Bir ay sürecek olan yangında gemideki 43 kişi feci şekilde can verir sadece 3 kişi hayatta kalır. Yangına tanık olan İstanbullular “Geceyi gündüze çevirdi” diyerek yangının boyutunu gözler önüne sererler. Daha da kötüsü, Boğaz’a sızan petrol büyük bir çevre felaketine yol açacaktı. Yaklaşık 64 bin ton ham petrol sızıntısının yol açtığı çevre felaketinin etkisi çok büyük olur. Marmara Denizi’nin kuzey bölgesindeki dip besleyicilerin yüzde 96’sı ölür. Balıkçılar patlamadan sonra en mutsuz kesimlerden biri olur. Patlamadan önce kilosu 160 Lira olan Kofana patlama sonrası 50 Liraya bile alıcı bulamaz. Bir ay süren yangınla şehrin havası kirlenir havadaki toplam partikül miktarı 4 kat artarak insan sağlığını tehdit eder seviyelere ulaşır.
Milli Eğitim Bakanlığı; Kadıköy, Moda ve Fenerbahçe’de bazı ilk, ortaokul ve liselerin tatil edildiğini açıklar. Marmara Belediyeler Birliği tarafından denize kıyısı olan belediyelere şu telgraf gönderilir;
"Halkın uyarılarak kıyılardan uzak tutulması, yangına karşı tedbirlerin alınması ve bütün belediye itfaiyelerinin alarma geçirilmesi radyo ve meteoroloji bültenlerinin sürekli izlenmesi, yöre halkının deniz ürünlerini yememesi konusunda uyarılması, kıyılardaki balıkçıların ve deniz araçları sahiplerinin yangına karşı uyarılması, sahillerde yer alan kamu ve özel sektör kuruluşlarının alarma geçirilerek yangın tedbirlerinin koordineli bir şekilde alarma geçirilmesi gerekmektedir.”
Şehrin önemli ulaşım aksı olan deniz ulaşımını haliyle tüm şehrin trafiğini etkileyen bu yangın söndürüldükten sonra, devasa enkazın kaldırılması büyük sorun olur. Kaza sonrası Beşiktaş önlerine çekilen Evriali, kıç tarafındaki halatın kopması üzerine yakınındaki “Akdeniz” gemisine çarpmış, demirli kaldığı süre boyunca da hurda demir çalanların uğrak yeri olmuştur. Aynı şekilde İndependenta’da çeşitli zamanlarda hırsızların durağı olmuş, bir keresinde dört ton ağırlığındaki ve yaklaşık yarım milyon değerindeki zinciri kaynak tüpleriyle kesip götürmek isteyen hırsızlar polisleri görünce kaçmışlardır. İndependenta’nın enkazı Haydarpaşa’da yıllarca kalmaya devam ederek diğer gemilere sorun yaratmaya devam etmiş, hatta 19 Nisan 1983’de Hürriyet feribotu enkaza çarparak hasar almıştır.
Boğazların trafiğinden sorumlu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nca özel bir firmaya ihale edilen enkaz kaldırma görevi firmanın 1983 yılında iflas etmesi nedeniyle kaldırılamaz. 1986 yılında yeni bir firma anlaşılır ve 1987 yılında enkaz Tuzla’ya çekilir. 8 sene boyunca enkaz halinde olan Independenta olanca heybeti ile İstanbul’luların gözleri önünde adeta çevre felaketlerine dikkat çeken bir müze objesi edasıyla boğazda arzı endam eyler.
Kazaya karışan diğer gemi Evriali’nin 29 yaşındaki genç kaptanı ile 7 mürettebatı kusurlu bulunur ve 20 ay hapis cezası alırlar ama tutuklu bulundukları süre göz önünde bulundurularak hapis cezaları paraya çevrilerek serbest kalırlar.
Yakın tarihimizde olan bu facia birçok kitap, tv dizisi ve filmlerde konu edilir. Orhan Pamuk Masumiyet Müzesi’nde olayı anlatır. Kemal Sunal’ın Korkusuz Korkak adlı sinema filminde sahnelerinden birinde yanan enkaz arka fonda gözükür. Benim de çocukluğumun geçtiği Üsküdar’da birçok kişi bu olayı patlamanın şiddeti ve camların kırılması ile hatırlar.
Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii ve Haydarpaşa Garı gibi çok önemli tarihi eserlerin de zarar gördüğü Independenta faciası, her yönüyle sivil denizcilik tarihindeki en korkunç kazalardan ve ülkemizdeki en büyük çevre felaketlerinden biri olarak tarihe geçer...
Comments