Muhtemelen o şekilde olacaktır, İETT X'de ki bir yanıtında araçların köprüden geçmeyeceğini belirtti.Zaten geçse bile Beylikdüzü-Söğütlüçeşme arası bataryalar ancak yetecektir, riske atmaya değmez.
100 bin km de 2.5 milyon TL. Yani 75 bin dolar yakıt tasarrufu demek günde 250 bin km yol yapılan hatta 5.6 milyon dolar aylık tasarruf demek. Yıllık 67 milyon dolar. Çok iyi rakam.
Zincirlikuyu ile B.düzü son durak arasına hem katener hattı, hem de kılavuz boyası çekilmeli. Bu araç köprüden de geçer. Özel izinle çalıştırılır tıpkı İzmir'de Sanos'ların filo numarası ile çalıştığı gibi. Metrobüs hattının yoğunluğunu ve sıkıntısını sadece bu ART araçlar çözebilir. CRRC'nin raylı araçları da oldukça seri. Samsunda ve İzmir'deki CRRC'ler öyleydi yani.
Benim merak ettiğim bir diğer konu da bu aracın hızı ve yokuşlardaki performansı. Belki hatırlayan olur, Hollanda'dan ilk getirilen çift körüklü metrobüslerin bu konularda ciddi bir sorunu vardı.
Bu araç bu hali ile köprüden geçemez ve geçirilemez. Gördüğünüz gibi boyu 25 metrelik Akia'ların neredeyse 2 katı (40 metre ama uzatılabilir). Hem karayolu kanunlarına hem de aracın kullanılabilirliğine göre akan bir trafiğe girmesi çok zor.
Bu durumda Avrupa yakasında çalıştırılacak ve en ideali Beylikdüzü - Zincirlikuyu arasında çalışması. Bu durumda karşıya geçecek ve ara işletmeler için normal Metrobüsler çalışmaya devam edecek. Bu durumda otonom sürüşün bir anlamı kalmıyor ve ART34, metro treni gibi çift yönlü çalıştırılamayacak.
Konu sadece boğaz geçişi de değil. Beylikdüzü, Zincirlikuyu, Söğütlüçeşme ve ara işletme giriş çıkışları dar tünellerden oluşuyor. ART34 buralarda manevra yapabilir mi orası da kesin değil.
Bu köprü işi AGT metro fikrini de süpürmustu... Bence Beylikdüzü - Köprü arası AGT ya da alttan/üstten elektrik verilen bı trambus olmalı gerisi de ring metrobüs. Ztn asıl yoğun yer sefakoy-mecidiyekoy arası... Avrupa yakasına bı sistem gelse yeter
Bu aracın çizgi takip eden ve durağa yaklaşırken otomatik olarak yavaşlayıp hep aynı yerde durabilen, şoförün gözünün kararmasından ya da tansiyonunun düşmesinden etkilenmeyen modeli yok mudur?
bence ileride yerden elektrik getirilecek bu araçlar için. Batarya sadece köprü ve manevralarda kullanılır. Bu yapılanın başlangıç adımı olduğunu düşünüyorum.
En çok merak edilen konu menzil, şarj imkanı ve süresi. Metrobüs hattı oldukça uzun ve dur kalklı olduğu için batarya sorunu olabilir diye düşünüyorum. Belki kısa hatlarda kullanılacaktır.
Umarım bu elektrikli sistem bataryalı değilde üstten elektrikli olur çünkü bu bataryalar 4-5 yıl sonra tukenicek ve hem yeni masraf hemde çevreye büyük zarar vericek (yüzlerce araç için yüzlerce batarya atığı). Boğaz geçişi için ufak bı batarya koyulabilir ama onun dışı alttan ya da üstten elektrik verilmeli
Test sürüşleri devam ediyor Bugün yapılan test sürüşüne Mecidiyeköy- Zincirlikuyu durakları arasında denk geldim
100 bin km de 2.5 milyon TL. Yani 75 bin dolar yakıt tasarrufu demek günde 250 bin km yol yapılan hatta 5.6 milyon dolar aylık tasarruf demek. Yıllık 67 milyon dolar. Çok iyi rakam.
Gayet hoş tasarımı bence.Bu yakayada lazım hat.Söğütlüçeşme-Tuzla arası.Gece tren metro belli saatte bitiyor halk.Minibüs yok ana yolda.
Yeni test sürüşü gerçekleşti.
Bu araçtan kaç tane getirilmesi planlandı/düşünüldü?
Zincirlikuyu ile B.düzü son durak arasına hem katener hattı, hem de kılavuz boyası çekilmeli. Bu araç köprüden de geçer. Özel izinle çalıştırılır tıpkı İzmir'de Sanos'ların filo numarası ile çalıştığı gibi. Metrobüs hattının yoğunluğunu ve sıkıntısını sadece bu ART araçlar çözebilir. CRRC'nin raylı araçları da oldukça seri. Samsunda ve İzmir'deki CRRC'ler öyleydi yani.
Benim merak ettiğim bir diğer konu da bu aracın hızı ve yokuşlardaki performansı. Belki hatırlayan olur, Hollanda'dan ilk getirilen çift körüklü metrobüslerin bu konularda ciddi bir sorunu vardı.
Bu araç bu hali ile köprüden geçemez ve geçirilemez. Gördüğünüz gibi boyu 25 metrelik Akia'ların neredeyse 2 katı (40 metre ama uzatılabilir). Hem karayolu kanunlarına hem de aracın kullanılabilirliğine göre akan bir trafiğe girmesi çok zor.
Bu durumda Avrupa yakasında çalıştırılacak ve en ideali Beylikdüzü - Zincirlikuyu arasında çalışması. Bu durumda karşıya geçecek ve ara işletmeler için normal Metrobüsler çalışmaya devam edecek. Bu durumda otonom sürüşün bir anlamı kalmıyor ve ART34, metro treni gibi çift yönlü çalıştırılamayacak.
Konu sadece boğaz geçişi de değil. Beylikdüzü, Zincirlikuyu, Söğütlüçeşme ve ara işletme giriş çıkışları dar tünellerden oluşuyor. ART34 buralarda manevra yapabilir mi orası da kesin değil.
Bu aracın çizgi takip eden ve durağa yaklaşırken otomatik olarak yavaşlayıp hep aynı yerde durabilen, şoförün gözünün kararmasından ya da tansiyonunun düşmesinden etkilenmeyen modeli yok mudur?
bence ileride yerden elektrik getirilecek bu araçlar için. Batarya sadece köprü ve manevralarda kullanılır. Bu yapılanın başlangıç adımı olduğunu düşünüyorum.
En çok merak edilen konu menzil, şarj imkanı ve süresi. Metrobüs hattı oldukça uzun ve dur kalklı olduğu için batarya sorunu olabilir diye düşünüyorum. Belki kısa hatlarda kullanılacaktır.
Çok iyi.Müzikte şahane.Gladiatör gibi gidiyor araç.😀😄😆
Gördüğüm kadarıyla otomasyon sistemine sahip bu araçlar. M2 hattında olduğu gibi.
Sanki Rotem gibi bir görünüme sahip. Bu araçları E5 de görmek çok farklılık katacak. Hem yolcu açısından hem de kapasite açısından gayet konforlu.
Umarım bu elektrikli sistem bataryalı değilde üstten elektrikli olur çünkü bu bataryalar 4-5 yıl sonra tukenicek ve hem yeni masraf hemde çevreye büyük zarar vericek (yüzlerce araç için yüzlerce batarya atığı). Boğaz geçişi için ufak bı batarya koyulabilir ama onun dışı alttan ya da üstten elektrik verilmeli